📚 Kitap
Künyesi
Adı: Sırlarım İpte Asılı Kaldı
Balım
Yazarı: Aygün Kevrina
Yayınevi: Kor Kitap
Basım Yılı: 2025
Sayfa Sayısı: 240
Tür: Anlatı / Anı / Politik
Hatırat / Aşk
🌍
Giriş: 40 Yıl Susabilmek!
Aygün
Kevrina, bu kitabında yıllarca sakladığı bir aşk hikâyesini anlatıyor. Deniz
Gezmiş’le yaşadığı ancak dönemin politik atmosferi nedeniyle gizli kalmış bu
ilişki, 40 yıl sonra gün yüzüne çıkıyor.
Kitap;
bir kadının hafızasında ipte asılı kalmış anılar, bastırılmış duygular ve
sessizce yaşanmış bir aşk üzerinden hem kişisel hem de toplumsal bir
hesaplaşmaya dönüşüyor.
✨
Tematik Derinlikler ve Ana Gözlemler
► Sessizlik
ve bastırılmışlık
► Aşk, kayıp ve yas
► Toplumsal cinsiyet rolleri
► Politik hafıza ve yüzleşme
► 68 kuşağı, devrim ve direniş
► Toplumsal Aidiyet ve
Dayanışma
► Kadının mücadele ve direnme
gücü
🔍
Alıntılarla Derinleşme
“Ben
ipte asılı kaldım, o darağacında.” → Aşk ve
ölümün
buluştuğu
yer.
“Kadın
olmak, bazen ipte asılı kalmaktır; ne tam kurursun ne tamamen unutulursun.” → Kadın
kimliği
ve toplumsal roller.
“Korkunun
en çok kadınları susturduğunu gördüm.” → Sessizlik, baskı ve direnç.
“Deniz’in
kahkahası hâlâ rüzgârdan gelir kulağıma.” → Hafıza,
yas ve sevginin izi.
“Sevmek,
onu idama uğurladığın gün bile kalbinden koparamamaktır.” – Aşkın sınırları ve
sadakat.
🔰 Kişisel
Notlar & Okuma Yolculuğu
Kitabı
okurken birçok bölüm beni hem duygusal olarak sarstı hem de kendi yaşamımdan
kesitlerle iç içe geçti.
Ortaokuldayken
babamı ilk kez televizyon karşısında ağlarken görmüştüm. Sessizce oturup
birlikte izlediğimiz 68 kuşağı belgeseli, benim için bu hikâyenin ilk kapısını
araladı. Babamın anlatımları, geceleri tarlada kitap yakmalarından evimizin
polisler tarafından aranmasına kadar uzandı.
Babasının
gözyaşlarıyla başlayan o sessiz akşamdan bu yana, Darağacında Üç Fidan, Gülünün
Solduğu Akşam gibi kitaplarla büyüyen bir merak, bu kitapla duygusal bir doruğa
ulaştı.
Bu kitap, işte o yıllarda filizlenen ilgimin devamı niteliğindeydi.
- Kızın erkek gibi davranması ve kararlı kişiliğini aynen kendime benzettim.
- Deniz ile tanışma ve ayrılık anlarındaki duyguları bana eşimle üniversitede yaşadığımız anıları getirdi.
- Teyzesinin şu an oyuncak müzesi olan köşkünde kalması, alnını kazalanması sonraki öpücükle geçmesi, rüyaları, köylere gidişler, gizli evlilik teklifleri, işkenceler, şiirler… Hepsi çok dokunaklıydı.
- Hayatın, aşkın, acının ve direnişin özeti gibiydi benim için.
- Annesinin ilişkiye izin vermemesinden korkma durumu ve annesinin “Ben kızımı bilirim, kolay kolay kapılmaz, kapıldıysa bile bu iş başkadır diye düşündüm. Aslında buraya onu görmeye geldim. Kimdir, neyin nesidir? Nasıl bir delikanlıdır ki babasının ordu içine salabilecek kadar güvendiği kızının yüreğini avucunun içine alabilmiş.” sözü.
- “Sevmek-Sevilmek” sorgulaması; “Sevmek; bedenin ve beynin üretebildiği ne varsa her şeyin bir tek insane yönelmesi, kişinin kendini unutması, bir çeşit yok olması demekti bana göre. Sevilmek ise; ağır bir sorumluluk, kuşatılmış olarak yaşamak, bunu doğal bir durum gibi kabullenmekti.”
🚀
Sonuç: Kimler Okumalı? Neden Okumalı?
Politik
tarihi merak eden herkese hitap eder.
✨ Tek Cümlelik Tanım
Kitabı kapattığımda
hissettiğim duygu: “40 yıl susabilmek mümkün mü?”
✨ Derinleşmek İçin Soru
Siz kızın yerinde olsaydınız, tekrar karşılaşmak için çaba harcar mıydınız?
🖋️
Son Söz
Sırlarım İpte Asılı Kaldı, yalnızca bir aşkın hikâyesi
değil, suskunlukla büyüyen kadınlık, politik acılar ve kişisel hafızayla
hesaplaşma metnidir.
Deniz Gezmiş’in ardında kalan sadece bir siyasal mücadele değil, onunla birlikte yaşanmamış nice duygunun da iziydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder