31 Aralık 2012 Pazartesi

1.AY; CANLILIK; ENERJİYİ ARTTIRMAK SONUÇ (GRETCHEN)

Ocak ayının sonuna geldiğimizde güzel bir başlangıca imza atmıştım, ama kendimi gerçekten daha mutlu hissediyor muydum? Bunu söylemek için henüz erkendi. Kendimi daha canlı ve sakin hissettiğim doğruydu ve her ne kadar hala fazlasıyla yorgunluk çektiğim zamanlar olsa da, bunlar giderek azalmaya başlamıştı. 
İyi bir davranış için kendimi ödüllendirmemin bir karara uymamı kolaylaştırdığını farkettim. ("Karar Çizelge"mde verdiğim bir onay işaretinden öteye gitmese de). Ancak kararlarıma uymak için kendimi sürekli uyarmam gerekeceğini de görebiliyordum. Özellikle ayın sonlarına doğru düzen sağlama konusundaki azmimde azalma olduğunu farkettim. Bir gardırobu temizlemenin getirisini seviyordum, ama evi deli toplu tutmak tam Sisyphosuari işti. (Sisyphosuari; Yunan mitolojisinde büyük bir kayayı yuvarlayarak tepeye çıkartmaya mahkum edilmiş kral. Tam tepeye varacakken kaya aşağıya yuvarlanır ve bu sonsuza dek sürer). 
Yine de düzen yaratmaktan duyduğum enerji yüklemesi ve tatmin duygusu beni şaşırtmıştı. Durmadan göze batan o gardırop artık bir zevkti, masamın kenarında sararmaya yüz tutmuş kağıt yığınları yoktu artık. "Küçük şeyleri inceleyerek mümkün olduğunca az sefalete ve mümkün olduğunca fazla mutluluğa sahip olma sanatına erişebiliriz" diye yazmıştı Samuel Johnson.

 GRETCHEN RUBİN – THE HAPPINESS PROJECT




        

1.5 DAHA ENERJİK DAVRAN (GRETCHEN)

Kendimi daha enerjik hissetmek için On İki emir'den birini uyguladım; "Hissetmek istediğin şekilde davran". Bu emir, mutluluk araştırmalarım sırasında öğrendiğim en yararlı kavrayışlardan birini özetliyor; Her ne kadar davranışlarımızın hissettiklerimize bağlı olduğunu varsaysak da, genelde hissettiklerimiz davranışlarımıza bağlıdır.
Kendimi sıkıntılı hissedince daha enerjik davranmaya başladım. Yürüyüşümü hızlandırdım. Telefonda konuşurken odanın içinde gezindim. sesime daha canlı ve sıcak bir ton verdim. Bazen çocuklarımla vakit geçirmek düşüncesi bile beni yorardı, ama yorgun olduğum öğleden sonraları kanepeye uzanmış halde oynayabileceğim oyunlar yaratmaya çalışmak yerine sekerek odaya girdim ve "Hadi gelin, çadırda oynayalım!" dedim.            


 GRETCHEN RUBİN – THE HAPPINESS PROJECT


1.4 SÜRÜNCEMEDE KALMIŞ BİR İŞİ HALLET (GRETCHEN)

Bitmemiş işler enerjimi tüketip kendimi suçlu hissetmeme neden oluyordu. Almadığım bir düğün hediyesi yüzünden kendimi kötü dost gibi hissediyordum. Yaptırmadığım deri kanseri kontrolü yüzünden sorumsuz aile bireyi gibi hissediyordum. Yürümeye başlayan kızımız Elenor'un yeni ayakkabılara ihtiyacı olması kötü bir anne gibi hissetmeme neden oluyordu. Oturup 5 sayfalık bir "Yapılacaklar Listesi" yazdım. 
Bumerang işler: Hallettiğimi sandığım, ama bana geri dönen işler. Dişlerimi temizletmek için doktora gittiğimde, bir dolgunun altının çürümüş olduğu ortaya çıktı. 
Sürüncemede kalmış bazı işleri, hayatımın geri kalanında her gün yapmak zorunda kalacaktım. Her gün (yani çoğu gün) güneş kremi kullanmak, diş ipi kullanmak.
Ama bazen bir işi yapmanın en zor kısmı onu yapmaya karar vermekti. İşe bir sabah sadece 48 sözcük içeren ve yazması 45 saniye süren, ama en azından 2 haftadır aklımdan çıkmayan bir e-postayı gönderek başladım. 
İhmal edilen işleri bitirmenin ruhsal enerjimi ne kadar arttırdığını görmek beni son derece şaşırttı.

 GRETCHEN RUBİN – THE HAPPINESS PROJECT


1.3 AT, ONAR, DÜZENLE (GRETCHEN)

Evin dağınıklığı enerjimi sürekli emen bir olaydı. Yapılan bir araştırma, dağınıklığı önlemenin ortalama bir evdeki işleri %40 oranında azaltacağını ileri sürüyor. 
Ayrıca üzerimde yarım kalmış psişik işlerin dağınıklığının göze görünmeyen, ama daha da moral bozucu olan ağırlığı vardı.Düşündükçe kendimi bezgin ve suçlu hissetmeme neden olan uzun bir "İhmal Edilmiş İşler Listesi"ne sahiptim. Zihnimdeki döküntüyü temizlemem gerekiyordu.
Öncelikle görünür dağınıklığı halletmeye karar verdim. 
Nasıl bir dağınıklık giderme sorunuyla karşı karşıya olduğumu anlamak için evi bir uçtan bir uca dolaştım. Bir kere gerçekten bakmaya başlayınca, farkında olmadan ne kadar ıvır zıvır biriktirmiş olduğuma ben bile şaşırdım. Evimiz aydınlık ve zevkliydi, ama üzeri bir süprüntü tabakasıyla örtülüydü.
Kaldırılması gereken şeyler, belli bir yeri olmayan şeyler, ne idüğü belirsiz şeyler... Hepsinin yerine kaldırılması gerekiyordu. Ya atılacak, ya da birilerine verilecekti.
Önümdeki işin büyüklüğünü düşünürken Onuncu Emir'ime başvurdum: "Yapılması gerekeni yap". Annem her zamanki soğukkanlı ve sakin tavrıyla bana sadece yapılması gerektiğini bildiğim şeyi yapmamı söyledi. Moral bulmak için onu aradığımda "O kadar da zor olmayacak" dedi rahatlatıcı bir tonda. "Bir liste hazırla, her gün bir parçasını yap ve hepsinden önemlisi sakin ol".

Dağınık Türleri;
1.   Nostaljik Dağınıklık; Geçmişten beri sıkıca sarılıp bir türlü bırakamadığım nesneler. Zihnimin bir yerine yıllar önce vermiş olduğum "Televizyon Sektörünün Düzenlenmesi" başlıklı seminer için kullandığım malzemeleri içeren o devasa kutuyu artık tutmak zorunda olmadığımı not ettim.
2.   Saklama Dağınıklığı; Benim için tamamen yararsız olsalar da genelde yararlı bulduğum için sakladığım nesneler. Çiçekçiden gelen 23 adet vazoyu neden saklıyordum ki?
3.   Kelepir Dağınıklığı; Ucuzlukta olduğu için alınmış gereksiz nesneler. 
4.   Beleş Dağınıklığı; Hediyeler, başkalarının verdiği kullanılmış, ama bizim hiç kullanmadığımız eşyalar.
5.   Koltuk Değneği Dağınıklığı; Kullandığım, ama kullanmamam gerektiğini bildiğim eşyalar. O korkunç (ve 10 yıl önce 2.el olarak alınmış) yeşil tişört, artık delinmiş ve kenarları aşınmış 8 yıllık iç çamaşırlarım. Bu tür dağınıklık annemi deli ediyordu. "Bunu neden giymek istersin ki?" diye sorardı. 
6.   Niyet Dağınıklığı; Sahip olduğum, ama kullanmaya sadece niyetlendiğim şeyler. Kullanmayı bir türlü becerip öğrenemediğim tutkal tabancası, düğünümüzden beri el sürmediğimiz bazı gizemli gümüş yemek takımı, apartman topuklu bej ayakkabılarım.
7.   Eskimişler Dağınıklığı; Bir köşeye ve çekmeceye atılmış, kullanılmış eski eşyalar. 
8.   Müşteri Pişmanlığı Dağınıklığı; Yanlış alındığını kabul etmektense, layığıyla kullanılmış olduklarını düşünmek amacıyla yıllarca dolap köşesinde bekleyen eşyalar. Bez çanta veya pantolon.
Durum değerlendirmesi yaptıktan sonra doğrudan evdeki dağınıklığın kalbine hamle yaptım: Gardırobum. Fazladan asma çubuğu, saklama kutuları yerine; dağınıklık gidermem için kullanmam gereken tek bir gereç vardı: Çöp torbası. Bir torbayı atılacaklara, bir torbayı da verileceklere ayırıp işe giriştim.
1.   Kimsenin giymemesi gereken eşyalar; Hoşçakal yoga pantolonları.
2.   Giymeyeceğimi bildiğim eşyalar; Hoşçakal göbeğimi ancak örten gri süveter.
3.   Giymediğim eşyalar; "Bunu giyerim" demem aslında onu hiç giymemiş olduğum anlamına geliyordu. "Bunu giydim!" ise onu 5 yıl içinde 2 defa üstüme geçirdim anlamına geliyordu. Hoşçakal...
4.   Giymediğim ve giymeyeceğim eşyalar; "Bunu belki bir ara giyebilirim" ise hiç giymediğimi ve giymeyeceğimi gösteriyordu. 
Sonra ayırma işlemi zorlaşmaya başladı. O kahverengi pantolonu seviyordum, ama onunla hangi ayakkabılarımın iyi gideceğini bilemiyordum. O elbiseyi seviyordum, ama onu giyebileceğim bir yer yoktu. Her eşyanın işe yarayacağı bir yer bulmak için kendimi zorladım ve bulamadıklarım çöpe gitti. 
Gardırobu bitirdiğimde elimde giyecek dolu 4 torba vardı ve artık gardırobumun arka duvarını görebiliyordum. Kendimi yorgun hissetmiyordum; tam tersine, coşku içindeydim. Dolabı her açtığımda hatalarımla yüzleşmek yoktu artık! En sevdiğim önden düğmeli beyaz gömleğimi o mezbelik içinde gittikçe sinirlenerek aramakta!
Birkaç hafta boyunca gardırobuma alışmaya çalışırken bir ikilemin farkına vardım; Karşımda çok daha az elbise olsa da sanki giyecek daha fazla şeyim varmış gibi geliyordu bana, çünkü dolabımdaki her şey gerçekten giyeceğim şeylerdi. O kadar sıradan bir şeyin bana öylesine keyif vereceğini kim tahmin edebilirdi ki? 

Dağınıklık gidermek için yeni stratejiler;
· "Atık alanlarına odaklan"; yemek masası, mutfak tezgahı gibi herkesin elindekiler bıraktığı yerler. Yatak odamızdaki sandalye: onu oturmak için hiç kullanmadık, üstüne sadece elbiselerimizi ve kitaplarımızı yığıyoruz.
· "Çöp daha fazla çöp çeker"; bir kere temizlediğinde olasılıkla temiz kalacaktır.
· "Yeni bir cihaz aldığında tüm kabloları, kullanım kitapçığını, herşeyini poşete koy ve etiketle"; böylece hem ne olduğu belirsiz bir yığın kabloyla uğraşmak zorunda kalmazsın, hem de cihazı atmaya karar verdiğinde onunla ilgili her şeyden de kurtulursun.
· "Bir sanal taşınma yapmayı dene"; evin içinde dolaş, "Eğer taşınıyor olsaydım bunu götürür müydüm, yoksa atar mıydım?" diye sor ve karar ver.
· "Bir şeyi sadece duygusal nedenlerden dolayı tutma": sadece hala kullanıyorsan sakla.
· "Hayatta insanı bir ilaç dolabını temizlemek kadar tatmin eden başka şey var mıdır?
· "Boş bir raf tut"; dolapta sadece bir rafı tamamen boş bırak.
Evin içinde dolandım ve ne kadar küçük olursa olsun hiçbir nesne gözümden kaçmadı. Çocukların topladığı parlak toplar, minik el fenerleri, küçük plastik hayvanlar beni deli ediyordu. Sekizinci Emir "Sorunu Belirle" idi. Kendime, "Tüm u oyuncaklarla ilgili sorun nedir?" diye sorduğumda yanıt belliydi; "Eliza ve Elenor bunları tutmak istiyor, ama yerimiz yok". Evraka! Sorunun çözümünü anında görüverdim. Ertesi gün bir dükkandan 5 tane kavanoz aldım ve tıktım. Dağınıklığın sonu!
evdeki termometreyi bir türlü bulamadığımdan yenisini alıp duruyordum, ama dağınıklık toplama işleminin sonunda 4 termometremiz olmuştu. Erginlik Sırrı: "Bir şeyi bulamıyorsan etrafı toparla".
Yaşamın küçük hazlarından biri de kullandıktan sonra bir eşyayı olması gerektiği yere koymaktır; ayakkabı boyasını vestiyerin ikinci rafına koymak bana hedefi on ikiden vuran bir okçunun duyduğu tatmin hissini veriyordu. 
Bu arada evin sürekli olarak dağınıklığa düşmesini önlemekte bana yardımcı olacak birkaç "Günlük Kural" da keşfettim. 

Günlük Kurallar;

1.   Bir Dakika Kuralı; "Bugünün işini yarına bırakma" diyen Dördüncü Emir'e uyarak, bir dakikadan kısa sürede yapılabilecek hiçbir işi ertelemedim. Şemsiyemi yerine kaldırdım, bir belgeyi dosyaladım, gazeteleri geri dönüşüm kutusuna koydum, dolabın kapağını kapattım. Bu işler sadece bir kaç dakikamı aldı, ama toplam etkileri yarattığı hazlar nedeniyle daha uzun sürdü.
2.   Gece Toparlanması Kuralı; Yatmadan önce 10 dakikayı basit toparlanma işlerine ayır. Bu toparlanma sabahlarımızı daha sakin, huzurlu ve zevkli bir hale getirdi, ek bir yarar olarak da uykuya dalmamı kolaylaştırdı. 
Kapalı kapılar ardındaki ve dolaplardaki dağınıklık azalmaya başlayınca görünen dağınıklığa saldırdım. Örneğin çok fazla dergiye aboneydik hepsini derli toplu tutamıyorduk. Bir çekmeceyi boşaltıp bu konuya ayırdım. Mantar bir duvar panosunda tuttuğum davetiyeleri, okul haberlerini ve ıvır zıvırların hepsini indirip "Yaklaşan Olaylar ve Davetler" diye etiketlediğim dosyaya kaldırdım.

 GRETCHEN RUBİN – THE HAPPINESS PROJECT

1.2 DAHA İYİ EGZERSİZ YAP (GRETCHEN)

1.2 DAHA İYİ EGZERSİZ YAP (GRETCHEN)
Egzersiz yapan insanlar daha sağlıklı olur, daha açık düşünür, daha iyi uyur ve demans başlangıcı daha geç olur. Düzenli egzersiz kişinin enerji düzeyini de arttırır. kendini sürekli yorgun hisseden insanlar 6 hafta boyunca, haftada 3 gün, günde sadece 20 dakika egzersiz yaparak enerjilerini arttırmayı başarmıştır.
Babamın teşviki ile küçüklüğümden beri düzenli koşmaktayım. Kendimi hiç zorlamam, ama haftada birkaç defa dışarıya atarım. Ancak uzun bir süredir artık gerçekten güç kazanma egzersizlerine başlamam gerektiğini düşünüyordum. Yıllar içinde birkaç defa, biraz da gönülsüzce ağırlık çalışmaya niyetlenmiş, ama devam ettirememiştim; şimdiyse "Daha İyi Egzersiz Yap"ma konusundaki kararımla birlikte buna başlama zamanı gelmişti.
Doğruluğuna garip bir şekilde defalarca tanık olduğum bir Budist deyişi vardır: "Öğrenci hazır olduğunda, öğretmen de belirir". "Daha İyi Egzersiz Yap"maya karar verişimden sadece birkaç gün sonra kahve içmek içmek için buluştuğumuzda, bir arkadaşım mahallemizdeki spor salonunda harika bir ağırlık çalışma programına başladığından söz etti.
Daniel Gilbert "Mutluluğa Takılmak" adlı kitabında belirli bir davranış sürecinin gelecekte sizi mutlu yapıp yapmayacağını anlamanın en etkili yolunun o anda bu davranışta bulunmakta olan insanlara mutlu olup olmadıklarını sormak ve sizin de aynı şekilde hissedeceğinizi varsaymak olduğunu iddia eder. Bu kurama göre, arkadaşımın egzersiz yönteminden o kadar övgüyle söz etmiş olması benim de memnun kalacağım hakkında oldukça iyi bir göstergeydi. Ayrıca unutmam gerekirdi ki Erginlik Sırları'mdan biri de "Çoğu karar fazla kapsamlı araştırma gerektirmez" idi.
Ek olarak daha fazla yürümeye başlamak da istiyordum. Araştırmalar, yürüyüşün bedenin rahatlama tepkisini tetiklediğini ve böylece stresi azaltmaya yardımcı olduğunu gösteriyor. Üstelik 10 dakikalık hızlı bir yürüyüş bile anında enerji takviyesi sağlayıp ruhsal durumunuzu iyileştirir. Aslında egzersiz, bunalımlı bir durumdan çıkmanın da son derece etkin bir yoludur. Ayrıca okuduğum her şey sağlıklı yaşam için insanın günde en az 10.000 adımı hedeflemesi gerektiği yazıyordu; aynı zamanda bu, çoğu insanı kilo almaktan da uzak tutan bir sayıydı. 
Evimin yakınındaki spor malzemeleri satan dükkandan 20 dolara bir adımsayar aldım. Sadece bir adımsayar takıyor olmak bile beni daha fazla yürümeye itiyordu. 
En kötü niteliklerimden biri de takdir edilmeye olan doymak bilmez gereksinimimdir; her zaman altın yıldız almayı, takdir edilmeyi beklerim. Gerçekten olumsuz olan bu özelliğimin duruma bir faydası olmuştu; adımsayar çabalarım için beni takdir ettiğinden, bunu yapmaya daha istekliydim. Ek olarak, incelenen kişinin üzerine çektiği fazla ilgi nedeniyle performansını iyileştirdiği "Hawthorne Etkisi"nden de yararlandım sanırım.
Yürümenin ek bir yararı daha vardı: düşünmeme yardımcı oluyordu. "Gerçekten büyük olan bütün fikirle yürürken ortaya çıkar" diyen Nietzche'nin bu gözlemi bilim tarafından da desteklenmektedir; egzersizin neden olduğu beyin hormonları insanların daha açık düşünmelerine yardım eder. Aslında sadece evden dışarı çıkmak bile düşünceyi netleştirip enerjiyi arttırır. İnsanların kendilerini yorgun hissetmelerinin bir nedeni de ışıktan yoksunluk olup, 5 dakikalık gün ışığı bile kişinin ruhsal durumunu iyileştiren serotin ve dopomin gibi beyin kimyasallarının üretimini tetikler.

  GRETCHEN RUBİN – THE HAPPINESS PROJECT      

1.1 DAHA ERKEN YAT (GRETCHEN)

İlk olarak: Vücut Enerjisi. 
Bir araştırmaya göre, işte uyulması gereken zaman kısıtlamalarıyla birlikte, uykusuz geçen bir gece insanların günlük davranışlarını etkileyen en önemli etkenlerin arasında yer almaktadır. Bir diğer araştırmada her gece fazladan uyunan 1 saatin, kişinin günlük mutluluğuna yıllık 60.000 $'lık bir maaş zammından daha fazla etki yapacağını ortaya koymuştur.
İnsanlar her ne kadar uykusuzluğa dayanmaya çalışsalar da, uyku eksikliği hafızayı ve bağışıklık sistemini zayıflatmakta, metabolizmayı yavaşlatmakta, bazı araştırmalara göre kilo alımına neden olabilmektedir.
Benim daha fazla uyuma konusundaki yeni (ve hiç de şaşırtıcı olmayan) kararımsa ışıkları kapatmaktı. Yatmak yerine okumak, e-postalarımı yanıtlamak, televizyon seyretmek, faturalarımı ödemek, vs. için geç saatlere kadar sık sık ayakta kalıyordum.
Uyanık durmaktansa yatmak çoğu kez neden daha yorucu gelir? Miskinlik sanırım. Tabii bir de kontak lenslerimi çıkartmak, dişlerimi fırçalamak ve yüzü yıkamak gibi uyku öncesi yapılacak işler var. 
Sekiz saatlik deliksiz bir uykudan sonra her zamankinden 1 saat önce, 05:30'da uyandım. Yani iyi bir uyku çekmenin yanı sıra, ailem hala uyurken huzur içinde iş yapabileceğim bir zaman dilimi bulma fırsatım da oldu.
· Yatmaya yakın saatlerde zihni çok fazla çalıştıracak işler yapma.
· Yatak odanı biraz serin tut.
· Yatmadan önce birkaç gerinme egzersizi yap.
· Yatmaya yakın evdeki ışıkları düşük seviyede tut. Bu önemli, çünkü ışık bedenin günlük saatini bozar.
· Işıklar söndüğü zaman yatak odanın iyice karanlık olmasını sağla. Otel odası gibi.
· Pilli saatten gelen azıcık bir ışığın bile uykuyu etkileyebileceğini okudum ve burası da sanki deli bir bilim adamının laboratuvarı gibi. Cep telefonlarımız, bilgisayar, kablolu televizyon kutusu; her şey ya göz kırpıyor ya da yemyeşil yanıyor.
Bu değişiklikler uykuya dalmamı gerçekten kolaylaştırmış gibiydi. Ama sık sık başka bir nedenden dolayı uykusuz kalıyordum. Gecenin bir yarısı uyanıp bir daha uyuyamıyordum. Böyle geceler için başka numaralar geliştirdim;
· Derin derin ve yavaş nefes alıp dayanamayacak hale gelene kadar devam ediyordum.
· Zihnim bir yapılacak işler listesiyle meşgulse, her şeyi bir kenara yazarım.
· El ve ayaklara kan akışının azalmasının kişiyi uyanık tutabileceğine dair kanıtlar vardı, o nedenle de ayaklarım soğuksa yün çorap giydim ve kendimi biraz rüküş hissetsem de işe yaradı.
Uykuya dalma stratejilerimden en çok işe yarayan ikisi benim kendi icadımdı;
1.   Yatma zamanından oldukça önce kendimi buna hazırlamaya çalıştım.
2.   Gece vakti uyanırsam kendime, "2 dakika içinde kalkmam gerek" diyordum. alarmı 2 dakika sonraya kurduğumu ve 2 dakika sonra kalkıp sabah rutinime başlayacağımı hayal ediyordum. Bu o kadar yorucu bir iş gibi görünüyordu ki genellikle hemen uykuya dalıyordum.
Daha fazla uyuyarak geçen bir haftanın sonunda gerçek bir farklılık hissetmeye başladım. Gündüzleri çocuklarımla daha enerjik ve neşeli oluyordum. Öğleden sonraları kestirmek için o dayanılmaz ve asla gerçekleşemeyen arzuyu hissetmiyordum. Sabahları yataktan çıkmak artık işkence değildi; vızlayan bir alarm sesiyle uykudan kalkmak yerine doğal bir şekilde uyanmak o kadar güzeldi ki.
Günün son saatleri çok değerliydi; iş gününün sonunda Jamie evde ve kızlarımız uykudayken bana biraz zaman kalıyordu. Çoğu zaman gece yarısına kadar ayakta kalmamı engelleyen sadece "Karar Liste"deki uyarı notuydu.

  GRETCHEN RUBİN – THE HAPPINESS PROJECT

1.AY; CANLILIK; ENERJİYİ ARTTIRMAK (GRETCHEN)

1.1 Daha Erken Yat
1.2 Daha İyi Egzersiz Yap
1.3 At, Onar, Düzenle
1.4 Sürüncemede Kalmış Bir İşi Hallet
1.5 Daha Enerjik Davran

Enerjinin hem fiziksel hem de zihinsel yönleri ile uğraşmaya karar verdim:
1. Fiziksel Enerjim için; Yeteri kadar uyuyup, yeteri kadar egzersiz yapmaya dikkat etmeliydim. Uykunun ve egzersizin sağlık için önemli olduğunu biliyor olmama rağmen karmaşık, yüce ve soyut bir amaç gibi görünebilen mutluluğun da bu basit alışkanlıklardan oldukça etkilendiğini öğrenmek beni şaşırttı.

2. Zihinsel Enerjim için; Bunaltıcı derecede dağınık ve kalabalık olan evimi ve ofisimi halletmem gerekiyordu. Dışarıdaki düzenin içsel dinginlik getireceğini umuyordum. ek olarak, sanal dağınıklıktan da kurtulmam gerekiyordu; yapılacaklar listesinden iş silmek istiyordum.
Zihinsel ve fiziksel olanları birleştiren son bir karar daha ekledim buna. Araştırmalar kendinizi sanki daha enerjik hissediyormuş gibi davranarak gerçekten daha enerjik olabileceğinizi gösteriyordu. Bu konuda şüphelerim vardı, ama denemeye değer gibi görünüyordu.

GRETCHEN RUBİN – THE HAPPINESS PROJECT



MUTLULUK PROJESİ YILLIK PLAN (GRETCHEN)





3.AY : İŞ ; DAHA YÜKSEĞİ HEDEFLE (MART)

3.1 Bir Blog Başlat
3.2 Başarısızlığın Keyfini Çıkar
3.3 Yardım İste
3.4 Akıllı Çalış
3.5 Yaşanan Anın Keyfini Çıkar

4.AY : EBEVEYNLİK ; RAHATLA (NİSAN)

4.1 Sabahları Şarkı Söyle
4.2 Başkalarının Duygularının Gerekliğini kabul Et
4.3 Bir Mutlu Anlar Kaynağı Ol
4.4 Projeler İçin Zaman Ayır

5.AY : BOŞ VAKİTLER ; EĞLENMEK KONUSUNDA CİDDİ OL (MAYIS)

5.1 Daha Fazla Eğlence Bul
5.2 Zevzekliğe Zaman Ayır
5.3 Alışılmışın Dışına Çık
5.4 Bir Kolleksiyon Başlat

6.AY : DOSTLUK ; DOSTLARIN İÇİN ZAMAN AYIR (HAZİRAN)

6.1 Doğumgünlerini Hatırla
6.2 Cömert Ol
6.3 Ortalıkta Görün
6.4 Dedikodu Yapma
6.5 Üç Yeni Arkadaş Edin

7.AY : PARA ; BİRAZ MUTLULUK SATIN AL (TEMMUZ)

7.1 Makul Savurganlık Yap
7.2 Gerekenleri Al
7.3 İstiflemekten Vazgeç
7.4 Bazı Şeylerden vazgeç

8.AY : SONSUZLUK ; DERİN DÜŞÜN (AĞUSTOS)

8.1 Felaket Anıları Oku
8.2 Bir Minnet Defteri Tut
8.3 Ruhani Bir Üstadı Kendine Örnek Al

9.AY : KİTAPLAR ; BİR TUTKUN OLSUN (EYLÜL)

9.1 Bir Roman Yaz
9.2 Zaman Yarat
9.3 Sonuçları Fazla Önemseme
9.4 Yeni Bir Teknolojide Ustalaş

10.AY : FARKINDALIK ; DİKKAT ET (EKİM)

10.1 Kararlar Üzerine Meditasyon Yap
10.2 Gerçek Kuralları İncele
10.3 Zihnini Yeni Biçimlere Düşünmeye Zorla
10.4 Bir Yiyecek Günlüğü Tut

11.AY : YAKLAŞIM ; HALİNDEN MEMNUN OL (KASIM)

11.1 Yüksek Sesle Gül
11.2 Terbiyeli Ol
11.3 Olumlu Eleştirilerde Bulun
11.4 Kendine Sığınacak Bir Yer Bul

12.AY : MUTLULUK ; MÜKEMMEL ÖTESİ (ARALIK)

12.1 Askeri Kamp Mükemmeliyeti

GRETCHEN RUBİN – THE HAPPINESS PROJECT

29 Aralık 2012 Cumartesi

ANLAR




Anlar

Eger,yenıden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz,sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadıgım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doguşu izler,
Daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.
Görmedigim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım.
Yeniden başlayabilseydim eger,yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. yaşam budur zaten.
Anlar,sadece anlar.Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında su,şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eger,hiçbir şey taşımazdım.
Eger yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder,güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım,bir şansım olsaydı eger.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorumn...
ÖLÜYORUM....
Arjantin-1985

Jorge Luis Borges

BAŞLARKEN 7 (GRETCHEN)


45 ülkede yapılan bir ankette insanlar mutlu olma açısından kendilerine ortalama 10 üzerinden 7, 100 üzerinden 75 verdi. Bende "Özgün Mutluluk Envanteri Anketi"ni daha yeni doldurdum ve 5 üzerinden 3,92 aldım.
Acaba kendi mutluluğum üzerine bu kadar çaba ve emek harcamak aşırı bencilce bir davranış mı oluyordu?
Bu soruyu uzun uzadıya düşündüm. Sonunda daha mutlu olmak için çaba göstermenin değerli bir uğraş olduğunu söyleyen kadim filozof ve modern bilim insanlarından yana olmaya karar verdim. Epikurus, "Bize mutluluk veren şeyler üzerinde yoğunlaşmalıyız, çünkü eğer mutluluk varsa her şeyimiz vardır ve eğer yoksa tüm eylemlerimiz ona ulaşmaya yönlenir", diye yazmıştı. Güncel araştırmalar, mutlu insanların daha özverili, üretken, yardımsever, sempatik, yaratıcı, esnek, başkalarıyla ilgili, arkadaşça ve sağlıklı olduğunu göstermiştir. Mutlu insanlar daha iyi bir arkadaş, meslektaş ve yurttaş olur.
Bende o insanlardan biri olmak istiyordum. Mutluyken iyi biri olmamın benim için elbette ki çok daha kolay olacağını biliyordum. Öyleyken daha sabırlı, daha bağışlayıcı, daha enerjik, daha tasasız ve daha cömert biri oluyordum.

GRETCHEN RUBİN – THE HAPPINESS PROJECT