Bir araştırmaya göre, işte uyulması gereken zaman kısıtlamalarıyla birlikte, uykusuz geçen bir gece insanların günlük davranışlarını etkileyen en önemli etkenlerin arasında yer almaktadır. Bir diğer araştırmada her gece fazladan uyunan 1 saatin, kişinin günlük mutluluğuna yıllık 60.000 $'lık bir maaş zammından daha fazla etki yapacağını ortaya koymuştur.
İnsanlar her ne kadar uykusuzluğa dayanmaya çalışsalar da, uyku eksikliği hafızayı ve bağışıklık sistemini zayıflatmakta, metabolizmayı yavaşlatmakta, bazı araştırmalara göre kilo alımına neden olabilmektedir.
Benim daha fazla uyuma konusundaki yeni (ve hiç de şaşırtıcı olmayan) kararımsa ışıkları kapatmaktı. Yatmak yerine okumak, e-postalarımı yanıtlamak, televizyon seyretmek, faturalarımı ödemek, vs. için geç saatlere kadar sık sık ayakta kalıyordum.
Uyanık durmaktansa yatmak çoğu kez neden daha yorucu gelir? Miskinlik sanırım. Tabii bir de kontak lenslerimi çıkartmak, dişlerimi fırçalamak ve yüzü yıkamak gibi uyku öncesi yapılacak işler var.
Sekiz saatlik deliksiz bir uykudan sonra her zamankinden 1 saat önce, 05:30'da uyandım. Yani iyi bir uyku çekmenin yanı sıra, ailem hala uyurken huzur içinde iş yapabileceğim bir zaman dilimi bulma fırsatım da oldu.
· Yatmaya yakın saatlerde zihni çok fazla çalıştıracak işler yapma.
· Yatak odanı biraz serin tut.
· Yatmadan önce birkaç gerinme egzersizi yap.
· Yatmaya yakın evdeki ışıkları düşük seviyede tut. Bu önemli, çünkü ışık bedenin günlük saatini bozar.
· Işıklar söndüğü zaman yatak odanın iyice karanlık olmasını sağla. Otel odası gibi.
· Pilli saatten gelen azıcık bir ışığın bile uykuyu etkileyebileceğini okudum ve burası da sanki deli bir bilim adamının laboratuvarı gibi. Cep telefonlarımız, bilgisayar, kablolu televizyon kutusu; her şey ya göz kırpıyor ya da yemyeşil yanıyor.
Bu değişiklikler uykuya dalmamı gerçekten kolaylaştırmış gibiydi. Ama sık sık başka bir nedenden dolayı uykusuz kalıyordum. Gecenin bir yarısı uyanıp bir daha uyuyamıyordum. Böyle geceler için başka numaralar geliştirdim;
· Derin derin ve yavaş nefes alıp dayanamayacak hale gelene kadar devam ediyordum.
· Zihnim bir yapılacak işler listesiyle meşgulse, her şeyi bir kenara yazarım.
· El ve ayaklara kan akışının azalmasının kişiyi uyanık tutabileceğine dair kanıtlar vardı, o nedenle de ayaklarım soğuksa yün çorap giydim ve kendimi biraz rüküş hissetsem de işe yaradı.
Uykuya dalma stratejilerimden en çok işe yarayan ikisi benim kendi icadımdı;
1. Yatma zamanından oldukça önce kendimi buna hazırlamaya çalıştım.
2. Gece vakti uyanırsam kendime, "2 dakika içinde kalkmam gerek" diyordum. alarmı 2 dakika sonraya kurduğumu ve 2 dakika sonra kalkıp sabah rutinime başlayacağımı hayal ediyordum. Bu o kadar yorucu bir iş gibi görünüyordu ki genellikle hemen uykuya dalıyordum.
Daha fazla uyuyarak geçen bir haftanın sonunda gerçek bir farklılık hissetmeye başladım. Gündüzleri çocuklarımla daha enerjik ve neşeli oluyordum. Öğleden sonraları kestirmek için o dayanılmaz ve asla gerçekleşemeyen arzuyu hissetmiyordum. Sabahları yataktan çıkmak artık işkence değildi; vızlayan bir alarm sesiyle uykudan kalkmak yerine doğal bir şekilde uyanmak o kadar güzeldi ki.
Günün son saatleri çok değerliydi; iş gününün sonunda Jamie evde ve kızlarımız uykudayken bana biraz zaman kalıyordu. Çoğu zaman gece yarısına kadar ayakta kalmamı engelleyen sadece "Karar Liste"deki uyarı notuydu.
GRETCHEN RUBİN – THE HAPPINESS PROJECT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder