28 Aralık 2012 Cuma

BAŞLARKEN 3 (GRETCHEN)

Tarih boyunca en akıllı insanlar mutluluk sorusu üzerine kafa yormuştu. 
Aslına bakarsanız;
Micheal Frayn'ın "Güneşe Bir İniş"i,
Ann Patchhett'in "Bel Canto"su,
Ian McEwan'ın "Cumartesi"si,
gibi bazı romanlar sanki mutluluk kavramlarının ortaya koyulduğu birer sahne gibiydi. 
Yatağımın başucundaki kitap yığınında;
Malcolm Gladwell'in "Düşünmeden Düşünce Gücü",
Adam Smith'in "Ahlaksal Duygular Kuramı",
Elizabeth von Arnim'in "Elizabeth ve Onun Alman Bahçesi"ni,
Dalai Lama'nın "Mutluluk Sanatı" ve
Marla Cilley'in "Batık Yansımalar"ı 
da yer alıyordu.
Arkadaşlarla gittiğim bir Çin restoranında yediğim kurabiye de keramet vardı: "MUTLULUĞU KENDİ ÇATINIZ ALTINDA ARAYIN".
Okuduklarım bana daha ileri gitmeden önce iki önemli soruyu yanıtlamam gerektiğini gösterdi.
1. SORU: Kendimi daha mutlu etmenin mümkün olduğuna inanıyor muyum?
Ne de olsa "Sabit Nokta" kuramı kişinin temel mutluluk düzeyinin kısa anlar dışında çok fazla değişmediğini ileri sürer.
VARDIĞIM SONUÇ: EVET MÜMKÜN.
Güncel araştırmalara göre insan mutluluğunu belirleme yüzdeleri;
Genetik %50,
Yaşam Koşulları %10-20 (yaş, cinsiyet, etnik köken, evlilik durumu, gelir düzeyi, sağlık , meslek ve dini görüş gibi)
Kişinin Düşünce ve Davranışları %30-40.
2. SORU: MUTLULUK NEDİR?
Aristoles mutluluğu "Summum bonum", yani "temel iyilik" olarak tanımlamıştı: İnsanlar güç, zenginlik ya da beş kilo kaybetmek gibi şeyler arzular, çünkü bunların kendilerini mutluluğa götüreceğine inanır, ama asıl amaçları mutluluktur. 
Diyet yapmak gibi; Sırrınız hepimiz biliriz; daha iyi ye, daha az ye, daha çok egzersiz yap. Zor olan bunları uygulayabilmektir. Mutluluk fikirlerini kendi yaşamımda pratiğe dökmek için bir yöntem yaratmalıydım.
    

GRETCHEN RUBİN – THE HAPPINESS PROJECT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder