Sabah Roma'daki otelimizde kahvaltımızı yaptıktan sonra otobüsle Roma Termini Tren İstasyonu'na geçtik.
Roma Termini Tren İstasyonu'dan 245 km/saat hızla giden, ilk hızlı trenle saat 10:25'te Floransa'ya yola çıktık.
Tabii hızlı trenler çok güzel, uçak gibi... İçecek servisi yapılıyor ve Aşk Böcüğü nescafesini içip faturasını aldı.
Yaklaşık 1,5 saatlik yolculuğumuz sonrası, saat 11:51'de (Stazione Centrale di S.Maria Novalla) Floransa Tren İstasyonundaydık. Tren istasyonundan yürüyerek 5 dakika sonra otelimiz "HOTEL REGINA"ya ulaşıyoruz. Otel lobisine sırt çantalarımızı bıraktıktan sonra, otelin bulunduğu caddeden kalabalığı takip ederek ve önceden çıktı aldığım harita yardımıyla yürümeye başlıyoruz.
Sokaklar daracık olmasına rağmen, çok kalabalık ve cıvıl cıvıl... Küçük semt pazarına benzer şekilde, hediyelik eşya, çanta, vs. satıyorlar.
Sokakta uyuşturucu kullananları vazgeçirmek için kampanya düzenliyorlardı ve rehber kızlar Türk olduğumuzu öğrenince, bildikleri Türkçe kelimeleri saymaya başladılar; İstanbul, Baklava... Bağışımızı yapıp yolumuza devam ediyoruz.
Tek sokak geçtikten sonra, (Piazza San Lorenzo) San Lorenzo Meydanına çıkıyoruz. Meydanda Lorenzo Bazilikası, Lorenzo Heykeli ve Medici Aile Sarayı (Palazzo Medici Riccardi) bulunuyor. Zamanımızın kısıtlı olması sebebiyle içlerini gezemedik malesef...
Lorenzo de' Medici ya da Lorenzo il Magnifico (Muhteşem Lorenzo) (1 Ocak 1449 – 9 Nisan 1492) İtalyan devlet adamı ve Floransa kentinin İtalyan Rönesansı dönemindeki fiili hükümdarıydı. Floransalı halk tarafından Muhteşem Lorenzo adıyla anılan devlet adamı Medici ailesinin bir ferdiydi. Diplomat ve siyasetçi olmakla kalmayıp sanatçı, şair ve bilim adamlarına maddi yardımda bulundu. Yaşamı süresince Floransa altın çağını yaşadı. Ölümünden sonra İtalya yarımadasındaki barış ve refah dönemi sona erdi ve yabancı ülkelerin 400 yıl sürecek işgal dönemi başladı.
Yürüyerek devam ederek, inanılmaz güzellikteki şahaser, "OPERA DI SANTA MARIA DEL FIORE"ye ulaşıyoruz. Gerçekten inanılmaz bir görüntü... Daracık sokaklardan ilerlerken, birden bire önünüze çıkarak sizi şok ediyor ve muhteşem...
(BİLGİ; duomonun en güzel fotoğrafı, sağ karşı köşesinden çekiliyor (sokakların dar olması ve duomonun da devasa büyük olması sebebiyle, tamamını fotoğraflamak çok zor oluyor)).
Meydanda aynı zamanda Battistero di San Giovanni (St.John) vaftizhanesi de bulunuyor.
Tabii hızlı trenler çok güzel, uçak gibi... İçecek servisi yapılıyor ve Aşk Böcüğü nescafesini içip faturasını aldı.
Sokaklar daracık olmasına rağmen, çok kalabalık ve cıvıl cıvıl... Küçük semt pazarına benzer şekilde, hediyelik eşya, çanta, vs. satıyorlar.
Yürüyerek devam ederek, inanılmaz güzellikteki şahaser, "OPERA DI SANTA MARIA DEL FIORE"ye ulaşıyoruz. Gerçekten inanılmaz bir görüntü... Daracık sokaklardan ilerlerken, birden bire önünüze çıkarak sizi şok ediyor ve muhteşem...
(BİLGİ; duomonun en güzel fotoğrafı, sağ karşı köşesinden çekiliyor (sokakların dar olması ve duomonun da devasa büyük olması sebebiyle, tamamını fotoğraflamak çok zor oluyor)).
Meydanda aynı zamanda Battistero di San Giovanni (St.John) vaftizhanesi de bulunuyor.
Acıktığımızı fark ettiğimiz ve enerji toplamak için, Duomuyu gezmeye başlamadan önce yemek yemeğe karar verdik. Duomo çevresinde ve ara sokaklarında değişik restoranlar olduğunu okumuştum bloglardan. Duomonun sağ tarafından başlayarak çevresini dolaştık ve kubbenin sol tarafında, Santa Maria Del Fiore Kubbe manzaralı "LE BOTTEGHE DI DONOTELLO" restoranda öğle yemeğimizi yedik.
Gezmeye başlamadan yemek yiyerek doğru bir karar verdiğimizi "OPERA DI SANTA MARIA DEL FIORE"yi gezerken daha iyi anladık... Sakın aç karnına veya susuz gezmeyin, bayılabilirsiniz...
İkinci olayımız; FOTOĞRAF MAKİNEMİN ŞARJI BİTTİ. GÜNÜN GERİ KALANINDA AŞK BÖCÜĞÜNÜN CEP TELEFONUNA TALİM ETTİM.
"OPERA DI SANTA MARIA DEL FIORE"yi gezdikten sonra yine yürüyerek "Piazza Della Republica (Cumhuriyet Meydanı)"ya geldik. İnanılmaz geniş bir meydan... Meydanda sürekli kurulu vaziyette lunapark var ve meydanın çevresinde de restoran ve cafeler bulunuyor.
Cumhuriyet Meydanını arkamızda bırakarak, yürüyerek ayrılıyoruz...
Sokakta birden "İstanbul Taste" adında cafe bar fark ediyoruz ve merak ederek giriyoruz. Sarışın bir kadın ve sarışın bir çocukla tanışıyoruz, eşinin Türk olduğunu ve cafeyi beraber işlettiklerini öğreniyoruz. Cumhuriyet Meydanın sol köşesindeki sokaktan Arno Nehri'ne doğru ilerlerken, sol tarafta bulabilirsiniz...
Cadde ve sokak aralarından yürüyerek ünlü "Ponte Vecchio (Eski Köprü)"ya geldik. Aynen fotoğraflarda gördüğümüz gibi, rüya gibi, inanılmaz güzel...
Arno nehrinin üzerindeki Ponte Vecchio (Eski Köprü) çok ilgi çekici bir köprüdür. Köprüler şehri Floransa'nın II. Dünya Savaşı'ndan zarar almadan tek çıkan köprüsüdür.
Köprüye çok yakın mesafede Galleria Degli Uffizi (Uffizi Galerisi) buluyor. Dünya çapında İtalyan Rönesansının en nadir örnekleri bu müzede buluyor. Zamanımızın olmaması sebebiyle içini gezemedik:((( Bahçesi heykellerle çevrili durumda... Örneğin Donatello;
Uffizi Galerisine çok yakın yürüme mesafesindeki "PIAZZA DELLA SIGNORIA (Sinyorlar Meydanı)" ise tam bir görsel şölen... Kentin sanat müzesi olarak ve Avrupa'nın oturma odası olarak adlandırılan meydan, Floransa'da mutlaka görülmesi gereken 2.yer... Michelangelo'nun ünlü David heykeli, Bartolomeo Ammannati'nin Neptün çeşmesi (Fontana del Nettuno) ve Loggia Dei Lanzi heykelleri bulunmaktadır.
Meydandaki en eski ve en ünlü cafede kahve molası verdik; "RIVOIRE CAFE".
Yorgunluğumuzu biraz attıktan sonra, Michelangelo ve Galileo'nun mezarlarının bulunduğu Santa Croce Kilisesi'ni yürüyerek bulduk. Malesef saatin geç olması sebebiyle mezarlara giriş saatini kaçırmamız sebebiyle ziyaret edemedik...
Donato di Niccolò di Betto Bardi, kısaca Donatello (1386 - 13 Aralık 1466), Floransalı Rönesans öncüsü heykeltıraştı. Sanat tarihinin en önemli sanatçılarından birisidir.
Ayrıca galerini bahçesinde değişik gösteriler yapanlar da vardı;Meydandaki en eski ve en ünlü cafede kahve molası verdik; "RIVOIRE CAFE".
Yorgunluğumuzu biraz attıktan sonra, Michelangelo ve Galileo'nun mezarlarının bulunduğu Santa Croce Kilisesi'ni yürüyerek bulduk. Malesef saatin geç olması sebebiyle mezarlara giriş saatini kaçırmamız sebebiyle ziyaret edemedik...
Ulaşımla ilgili herhangi bir sorun yaşamadık, sokaklarda sürekli levhalar bulunuyor zaten...
Tekrar yürüyerek, uzun mesafe olduğunu fark etmememiz sebebiyle, çok yorularak otelimize döndük. Yorgunluğumuzu biraz attıktan sonra, hem akşam yemeği yemek hem de Floransa'nın akşamı görmek için dışarı çıkacaktık ama yorgunluktan pestil şeklinde uyuyakalmışız.
HARCAMALAR; TOPLAM: 281 £
Roma Hotel Primavera: 57 £
Otobüs (Roma Hotel Primavera-Roma Termini Tren İstasyonu): 3 £
Tren (Roma-Floransa): 86 £
Nescafe (Floransa Treninde): 1,5 £
Uyuşturucu Kullananları Vazgeçirmek için Bağış: 5 £
Öğle Yemeği (Opera Di Santa Maria Del Fiori): 80 £
Opera Di Santa Maria Del Fiori Kubbe Girişi: 16 £
Kahve-Tatlı (Piazza Della Signoria): 32,5 £
Kahve-Tatlı (Piazza Della Signoria): 32,5 £
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder