ZAMAN KALIRSA GİDECEKLERİM'e başlıyorum:(((((
Dünyada moda ve futboluyla ünlenen şehri...
Como gölüne en yakın şehir olması sebebiyle de gitmek istiyorum... Como gölü 1, Garda gölü 2...
Kısaca resimlerle MİLANO...Como gölüne en yakın şehir olması sebebiyle de gitmek istiyorum... Como gölü 1, Garda gölü 2...
Dünyanın stil başkenti, ancak bir kitapta anlatmak mümkün olabilir. Hele de burası büyük bir endüstri, finans ve ticaret merkezi olarak Avrupa'nın en zengin şehirlerinden biriyse, tek bir sayfa yeterli olmayacaktır. Hele bir de inanılmaz bir tarih ve canlı bir kültür de işin içine giriyorsa, söylenecek tek şey Milono'nun anlatılmaz yaşanır bir yer olduğudur.
Rahatlığıyla ünlenen Güney İtalya'nın aksine Milanolular çok çalışmaktan ve risk almaktan zevk alırlar. Şehir dışarıya doğru genişlemiştir ve merkez bürolar, lüks mağazalar, restoranlar ve barlara ayrılmıştır. Milano beş terminaliyle bir demiryolu kesişme noktasıdır. Ayrıca yeraltı treni ve tramvayla etrafı dolaşmak çok kolaydır.
Milano'nun bu hummalı enerjisinin ortasında birkaç sakin yer ve görülmeye değer birçok şey vardır. Sempione Parkı şehrin birkaç yeşil alanından birisidir. Görkemli meydanda düğün pastası gibi duran Duomo Katedrali, Roma'daki St. Peter'den sonra İtalya'nın ikinci büyük katedralidir. Yapımına 14. yüzyılın sonlarında, merkezi forum alanında başlanan katedral ancak 19. yüzyılda tamamlanmıştır. Binlerce mermer heykele sahiptir. 18. yüzyıldan kalma La Scala, İtalya'nın opera merkezidir denilebilir. 15. yüzyıl Sforza Kalesi günümüzde Michelangelo'nun son heykeline de ev sahipliği yapan bir sanat galerisi olarak kullanılmaktadır. St. Ambrose Bazilikası İtalya'nın en eski kiliselerinden (379-386'da inşa edildi ve çan kulesi sonradan eklendi) birisidir.
Yukarıda sayılanlar buzdağının sadece görünen ucudur denilebilir ve bu çağdaş şehir, zamanın da ötesinde geçmeye çalışmaktadır. Birkaç eski endüstri bölgesi tipik Milanolu anlayışıyla yeniden geliştirilmiştir. Böylelikle İtalyan yaşamı denilince akla ilk gelen yerlerden biri olma özelliğini hala elinde bulundurmaktadır.
NÜFUS: 1.304.000 (2006)
Rahatlığıyla ünlenen Güney İtalya'nın aksine Milanolular çok çalışmaktan ve risk almaktan zevk alırlar. Şehir dışarıya doğru genişlemiştir ve merkez bürolar, lüks mağazalar, restoranlar ve barlara ayrılmıştır. Milano beş terminaliyle bir demiryolu kesişme noktasıdır. Ayrıca yeraltı treni ve tramvayla etrafı dolaşmak çok kolaydır.
Milano'nun bu hummalı enerjisinin ortasında birkaç sakin yer ve görülmeye değer birçok şey vardır. Sempione Parkı şehrin birkaç yeşil alanından birisidir. Görkemli meydanda düğün pastası gibi duran Duomo Katedrali, Roma'daki St. Peter'den sonra İtalya'nın ikinci büyük katedralidir. Yapımına 14. yüzyılın sonlarında, merkezi forum alanında başlanan katedral ancak 19. yüzyılda tamamlanmıştır. Binlerce mermer heykele sahiptir. 18. yüzyıldan kalma La Scala, İtalya'nın opera merkezidir denilebilir. 15. yüzyıl Sforza Kalesi günümüzde Michelangelo'nun son heykeline de ev sahipliği yapan bir sanat galerisi olarak kullanılmaktadır. St. Ambrose Bazilikası İtalya'nın en eski kiliselerinden (379-386'da inşa edildi ve çan kulesi sonradan eklendi) birisidir.
Yukarıda sayılanlar buzdağının sadece görünen ucudur denilebilir ve bu çağdaş şehir, zamanın da ötesinde geçmeye çalışmaktadır. Birkaç eski endüstri bölgesi tipik Milanolu anlayışıyla yeniden geliştirilmiştir. Böylelikle İtalyan yaşamı denilince akla ilk gelen yerlerden biri olma özelliğini hala elinde bulundurmaktadır.
NÜFUS: 1.304.000 (2006)
NE ZAMAN GİDİLMELİDİR: Sonbahar veya ilkbaharda geidebilirsiniz (kış ayları yağışlı ve soğuk, yaz ayları sıcak ve nemlidir).
KAÇIRILMAMASI GEREKENLER:
- Leonardo da Vinci'nin Santa Maria delle Grazie Kilisesi'nde bulunan en ünlü tablosu Son Akşam Yemeği (dört hafta önceden yer ayırtmanız gerekecektir).
- Santa Maria presso San Satiro Kilisesi'nin sunağının arkasında bir koro görüntüsü yaratan olağanüstü göz yanılsaması.
- Brera Sarayı'ndaki Pinacoteca di Brera ve Bagatti Valsecchi Müzesi (bir malikane düzenlemesi) gibi başyapıtlara ev sahipliği yapan şehir sergilerini kapsayan bir rehberli tur.
- 1877'de tamamlanan cam çatılı ve merkezi bir kubbesi olan, üstü kapalı çift sıra kemerli Galleria Vittorio Emanuele 2.
- Şehrin dünyaca ünlü iki takımı olan İnternazionale ve AC Milan'ın sahası San Siro Stadyumu.
BİLİNMESİ GEREKENLER: Milano her zaman moda öncüsü olagelmiştir. İngilizcede şapkacı anlamına gelen "milliner" kelimesi bile bu şehrin isminden türetilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder